arwen' in ilk günü :)

arwen' in ilk günü :)

07 Aralık 2011

deniz, tatil, tv kumandası ve arwen...

Temmuz ayında gittiğimiz tatilde arwen'nin denizle tanışacak olması bizim için son derece heyecanlı bir süreçti.
Golden Retriever cinsleri zaten doğal, içgüdesel olarak yüzmeye meraklıydı zaten ama.... Ama ben arwen' in kendini goldendan çok insan zannettiğine kalıbımı basabilirim.
Arwen ilk etapta tabii ki denizden hoşlanmadı. Kendi yüzmek istemediği gibi denize giren her insan evladı için ayrı bir endişe duydu. Ne zaman denize girsek arkamızdan ağlad, sızlandı, iskelenin yanına gelip çılgınlar gibi kendi etrafında döndü durdu. Hem bizi, hem kendini huzursuz ederken otelin diğer müşterileri için büyük bir eğlence oldu.

Muhteşem otelimiz Karia Bell' in sahibi Beliz Hanım ve tüm ekip Arwen' e gerçekten sevgiyle yaklaştılar. Biz de Arwenin tasmasını çıkartmamak koşulu ile sahilde yanımızda tuttuk. Arwencik zaten bütün gün evde yalnız kalıyorken onu tanımadığı bir otel odasında yalnız bırakmak istemedik. Zaten bırakmayı denediğimizde de bizim uslu, akıllı kızımız odada tv kumandasını yedi !!!! Ne kadar mahçup olup ne kadar utandığımı anlatmaya sanırım kelimeler yetmez. Evde kumandayı bilmeyen hayvan odada kaldığı kısacık saatlerde yatağı darma duman etmekle kalmayıp kumandayı da paramparça etmişti. Sonradan öğrendik ki köpekler yeni bir yere gittiklerinde terk edileceğim korkusu yaşayarak normal davranışlarının dışına çıkabilirlermiş. Bu da bize bir tv kumandası olarak geri döndü. Allahtan midesine bağırsaklarına bir şey olmadı. :( Arwen' in sevgili Malibu' su yediği bir minik tavuk kemiğinden bağırsaklarını yırttıktan sonra bu olay bizim için kabusa döndü ama ne yaparsak yapalım goldenlar son derece obur yaratıklar. :)

Arwen ilk günlerde denizde girmekten o kadar korktu ki onu her suya sokmaya çalıştığımızda suda kendi çıkardığı şığırtılardan korkup kaçmaya çalışıyordu. Bir iki kere zorla suya sokmaya çalıştık her yerimiz yara bere içinde kaldı :) Şapşal kızımız suya girince içgüdüsel olarak yüzmek yerine içgüdüsel olarak helip kucağımıza tırmanmaya çalışınca heryerimiz tırnak izleriyle doldu. O kadar ki Burağın göğsündeki çizik görenler için başka anlamlar çıkarmalarına sebep olabilirdi :)



Neyse ki tatilin son günlerine doğru Arwen yüzmeye alıştı. Sahilde suların içinde atlayıp zıplamak onun için bir zevk haline dönüştü ve sıcaktan çook susamış bir halde biz daha ne olduğunu anlayamadan deniz suyunu şapaa şupada içti. O sırada bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceği hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama 1-2 saat içinde öğrendim. Arwen midesini bozdu. Ağlamak istedim, oradan kaçmak istedim. Tatilin son günlerinde bu bir kabus olmalı dedim. Tuvaleti için götürdüğüm toprak alanda ishal oldu, iskeleye çıkarttı. O kadar perşadı ki halimiz, bir taraftan iskeleyi temizlemeye çalışıyoruz bir taraftan Arwen tine ishal olursa iskelede bulunmamız lazım...En sonunda Burak ve ikisi odaya çıktılar. Biz klimadan üşüttü belki de derken meğerse deniz suyunun yan etkisiymiş. Bunu da böylece öğrendik...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder