Köpek bakımı ile ilgili araştırma yapmaya başladığımızda mobilya, terlik, ayakkabı ve koltuk kemirme varyasyonlarını duymuştum ama duvar kemirenine hiç rastlamamıştım. O zamanlar henüz 4 aylık olan melek yüzlü kızım holümüzün duvarlarını kemirdi. Duvarların o halinin resmini çekmediğim için gerçekten çok üzgünüm :) Yaklaşık 20 cm boyuyunda ve minimum 2 cm derinliğinde kemirilmiş olan duvar parçalarının midesine bağırsaklarına zarar vermemesi mucize belki de.
tabii ki Arwen' nin tek muzurluğu duvar kemirmek olmadı. Mesela bir akşam da eve geldiğimde bel yastığımızın süngerlerini paramparça buldum :) şimdi gülerek anlatıyorum ama akşamın bir vakti köprü tarfiği ile boğuşup eve yorgun argın gelmişken pek de sevimli bir görüntü olmuyor. Neyse o akşam bağırdım çağırdım kızdım; kızdım Arwen korktu; korkusundan çişini tutamadı eve yaptı, kendi kendime daha fazla iş çıkarmış oldum, üstelik Arwencik neye kızdığımı da anlamadı. Anlamadığına eminim çünkü ertesi akşam eve geldiğimde de kendi yatağını paramparça ettiğini gördüm, bu sefer sadece güldüm. O akşam bir de çiş temizleyecek halim yoktu :) çareyi etraftaki kırlent, yastık ne varsa kaldırmakta buldum.
Bu ilk akşam :)
Bunlar da bir sonraki akşamın marifetleri... Arwen o zamanlarda 8 aylıktı. Şu anda 15 aylık ve bu kadar yaramazlık yapmıyor ama o zamanlar yastıkların yanısıra ortada bıraktığım her topuklu ayakkabımın sonu ne yazık ki aynı oldu... O zamanlar sinirden ağlayabilecek kadar tepkiliyke artık o kadar tepki vermiyorum. Belki artık alıştım belki artık o kadar yaramaz değil belki de artık daha temkinliyiz. Ama artık ona kızmaya bile kıyamıyorum bütün gün evde yalnız ve bizi özlüyor.
Kapıyı açtığım anda ne kadar sevindiğini gördükçe daha iyi anlıyorum bütün gün bizi ne kadar özleyerek beklediğini. Bir de enteresan bir şekilde büyüdükçe kızımı daha çok sevdiğimi farkettim. Halbuki ben sadece puppy seven biriydim Arwenle yaşamaya başladığımızda büyüdükçe sevgimin azalacağını düşünüyordum ama değilmiş :) Aramızdaki bağ gün geçtikçe artıyor.