arwen' in ilk günü :)

arwen' in ilk günü :)

11 Aralık 2011

deniz suyunun bize ettikleri

Tatilin son günlerinde Arwen denize alışmıştı nihayet :) Hatta çok sıcakladığında kendi etrafında dönüp durarak ayağa kaltığımız anda bizi peşinden denize sürüklemeye başlamıştı. Arwen sahilde denizin içinde koşturup hoplayıp oynayıp denizi köpürtüp daha da çok oynayıp hopladıkça çocuğunun zaferini izleyen anneler gibi gururlanıyordum :) Küçük kızım yüzmeyi öğrenmekle kalmamış üstüne bir de keyif almaya, oyunlar yapmaya başlamıştı.

Tatilin bitmesine 2 gün kala hep beraber büyük bir huşu içinde son dakikalarımızın keyfine varırken Arwen denize girmek istediğini anlattı kendi lisanında. Gittik oynadık, hopladık; o kadar keyif aldık ki bütün sahil bizi seyretmeye bizimle beraber eğlenmeye başladı. Derkennn Arwen deniz suyunun tadına baktı, bende pek oralı olmadım için gerçeği. 30'unda köpek bakımı ile tanışmış biri olarak her şey gibi bu da benim için bir ilkti. Arwen 5-6 şalap şulupta deniz suyunu içti. İçti içmesine ama ben deniz suyunun köpeklerin midesini bozduğunu, ishale neden oldu nereden bilecektim ki!!! İki saat içinde olanlar oldu. Önce veterinerimizi aradık, ilaç isimlerini aldık, atladık tekneye Bozburun merkeze gittik, ilaçları aldık, Arwen tükürmeden içsin diye ne numaralar yaptık ama gene de tatilin son iki gününün zehir olmasını engelleyemedik :(

Bütün otel misafirleri geçmiş olsun dileklerini iletti sağolsunlar :) Biz de nöbetleşe odada kaldık kızın başını bekledik. Yeter ki iyi olsun, ayağa kalksın o mahsun yorgun gözleri tekrar canlansın istedik. Bizim kıpır kıpır, kurtlu kızımız o akşamı halsiz ve keyifsiz geçirdi. Yemedi, içmedi, yerinden bile kalkmak istemedi çoğu zaman. O kadar ki pedigree bisküvilere bile burun çevirdi. Neyse ki ertesi gün kendine gelmiş, her zamanki Arwen olarak sabah bizi uyandırmştı :) 

Tabii ki tatilin son günü onu denizin yanına dahi yaklaştırmadık. Halbuki denizde kendinden geçen Arwen' in videosunu çekmeyi çok istemiştim. Şimdi gözümün önünde :) geçen  tatilde kısmet değilmiş.Önümüzdeki yaz mutlaka denizde bir video çekmeliyim.

O gün Arwen' in ilk defa bu kadar hasta ve halsiz olduğu bir günü yaşadık. Daha önce böyle bir şey yaşamadığımız için çok şanslıydık ama evimizden uzakta, veterinerimize ulaşamayacağımız kadar uzak mesafede bunu yaşamak çok da büyük bir şanssızlıktı bizim için. Endişemiz biraz da Arwen ya iyileşmezse dönüş yolunda arabada Arwen' nin nasıl hırpanabileceğini bildiğimizdendi.

Ağzı var dili yok derler ya hani,,, İşte tam olarak öyle, yaşamadan bilmenin, anlamanın imkanı yok. Bana bir gün bir köpeği bu kadar seveceğimi, onun için bu kadar endişeleneceğimi söyleseler kaale bile almazdım ! Arwen hayatımın en öğretici deneyimini yaşatıyor bana. Sevginin ne kadar karşılıksız olabileceğini ondan öğreniyorum çoğu zaman. Şimdi anlıyorum insanların hayvanları ile arasındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu, insan bazı şeyleri sadece yaşayarak anlayabiliyor.

Arwen belki konuşamaz ama gözleriyle bana herşeyi anlatabilir. Bir gün dile gelse şaşıracağımı hiç sanmıyorum ama belki de buna hiç ihtiyacımız yok zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder